ABD Vize Başvuru Ücretini Artırdı



Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmek isteyen turizm ve iş amaçlı ziyaretçiler, öğrenciler ve basın mensupları vize başvurusu için 140 Dolar ödeyecek.


Amerika Birleşik Devletleri, tüm dünyada vize başvuru ücretlerini artırdı.

Buna göre, turizm ve iş amaçlı ziyareçiler, öğrenciler ve basın mensupları vize başvurusu için 140 Amerikan Doları ödeyecek.

Çalışma, şirketiçi transfer, üstün yetenekli kişiler, profesyonel gösteri sanatçıları, sporcular ile din görevlileri de 150 Amerikan Doları başvuru ücreti ödeyecek.

Ticari-yatırımcı vizelerinde başvurular için ise bundan böyle 390 Amerikan Doları ödenecek.

Amerikan vizelerinde yeni başvuru tarifesi, 4 Haziran’dan itibaren geçerli olacak. 4 Haziran ve sonrasına randevusu olanların, ücret artışından doğan farkı ödemeleri gerekiyor.

E-Pasaport Tanıtım Filmi

1 Haziran'dan itibaren dağıtılmaya başlanacak olan e-pasaportlarla ilgili bir tanıtım filmi yayınlandı.

Yurtdışı çıkış har(a)cı


Seyahat ya da iş amacıyla ülke dışına çıkmak isteyen bir Türk vatandaşının 15 TL'lik "Yurtdışı Çıkış Harcı"nı ödemesi gerekiyor. Ancak bu harcın alınması Anayasa'nın 23. maddesine aykırı. Yani bu harcın alınması için 2007 yılında çıkarılan 5597 No.'lu kanun Anayasa'ya rağmen çıkarılmış bir kanun.

Sercan Tezcanoğlu / CNNTurk.com

Bir ülke düşünün ki vatandaşı yurtdışına çıkmak istediğinde onlarca sorunla karşılaşıyor... Bunları aşıp çıksa bu kez de gittiği yerde bitmek bilmeyen meselelerle mücadele ediyor...

Izdıraplarla geçen bu süreç güzel ülkemiz Türkiye'nin güzel insanlarının kaderi mi? Hiç de değil...

Daha önce pasaport ve süre uzatma ücretlerinde diğer ülkelerle aramızdaki dudak uçuklatan cinsten farkları işlemiştik. "Kaz" olmadığımızı her şeyin farkında olduğumuzu belirtip yapılanları bir bir ortaya döktük.

Şimdi "kaz"ın bir başka ayağına dokunuyoruz. Bu ayağın adı "Yurtdışına Çıkış Harcı"... Bazıları ise buna "Yurdışına Çıkış Haracı" diyor.

Peki haklılar mı bu birileri? Nedir bu yurtdışına çıkış harcı ve neden yurtdışına çıkıyoruz diye para ödüyoruz.

Bu konuyla ilgili hukuki bilgiyi konuyla ilgili ısrarla çalışan Bahçeşehir Üniversitesi'nde Araştırma Görevlisi olan Serkan Köybaşı'dan aldık.

Daha önce bu konuyu Güncel Hukuk Dergisi ve Radikal gazetesinde gündeme getiren Serkan Köybaşı, "Yurtdışı Çıkış Harcı"nın Anayasal bir dayanağı olmadığını ve bu harcın hukuka aykırı olduğunu savunuyor.

"Yurtdışına çıkış harcı Anayasa'ya aykırı mı?"

Belirtilen yayın organlarında bu savunusunun hukuksal dayanaklarını detaylarıyla açıklayan Köybaşı o zaman "harç kalkmazsa bunun dava konusu" olabileceği uyarısını da yapmış.

Ancak 2009'a kadar bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmayınca Köybaşı, "Yurtdışı çıkış harcı"nın kaldırılması için 6. Vergi Mahkemesi'nde dava açtı.

Halkın hakkını teslim edebilecek tek kuruluş Anayasa Mahkemesi

Dava sürdüğü için detaylarına giremiyoruz. Ancak süreç şöyle işleyecek. Eğer Mahkeme iddiayı ciddi bulursa dosya Anayasa Mahkemesi'ne gönderilecek ve Anayasa Mahkemesi de yurtdışı çıkış harcı alınmasını sağlayan kanunun Anayasa'ya uygunluğunu denetleyecek. Yani bu konudan mağdur olan halkın hakkını teslim edebilecek tek kuruluş Anayasa Mahkemesi.

Peki Serkan Köybaşı'nı "Yurdışı Çıkış Harcı"nın Anayasa'ya uygun olmadığı yönünde düşünmeye iten ne oldu?

Öncelikle 29 Haziran 2001'de çıkarılan "Yurtdışına Çıkışlardan Harç Alınması ve 4481 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun" ile KKTC hariç yurtdışına çıkışlarda 70 milyon TL (Bugünkü parayla 70 TL diyelim) harç alınması kararı alındı.

Bu kanunla alınan "Yurtdışı Çıkış Harcı"nın yasal dayanağı mevcuttu. Çünkü bu dönemde Anayasa'nın seyahat özgürlüğünü düzenleyen 23. maddesinde "Vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyeti, ülkenin ekonomik durumu (...) sebebiyle sınırlanabilir" ibaresi yer alıyordu.

Ancak Anayasa'nın bu maddesi, 2001'in Ekim ayında değiştirildi (Değişik: 3.10.2001-4709/8 md.) ve ülkenin ekonomik durumu, vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyetinin sınırlanması için bir neden olmaktan çıktı.

Şu anki nedenler sadece vatandaşlık ödevi ya da hakkınızda bir ceza soruşturması veya kovuşturması olması. Bunlardan başka bir nedenle vatandaşların yurtdışına gidişi engellenemez.

Ancak vatani görevi konusunda sorunu olmayan ve hakkında bir ceza soruşturması veya kovuşturması olmayan bir Türk vatandaşı olarak sınıra geldiğinizde size "Yurtdışı çıkış harcını yatırdın mı?" diye soruluyor.

Serkan Köybaşı bu durumun Anayasaya aykırılığını şöyle anlatıyor: "Harcı yatırdınız mı? sorusuna hayır derseniz, çıkamazsınız. Bu nedir? Seyahat özgürlüğüne bir engeldir. Anayasa'da dayanağı var mı? Yok."

Anayasa'ya aykırı kanun yapılır mı?

2007 yılında bu konuda yeni bir düzenlemeye gidiliyor ve 5597 No.'lu kanun çıkarılıyor. Bu kanunun birinci maddesinde "Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile yurt dışına çıkış yapanlardan çıkış başına 15 YTL harç alınır" deniliyor.

İşte Serkan Köybaşı'nın açtığı davanın dayandığı nokta da burası.

Köybaşı bunu şöyle anlatıyor: "Bugün uygulanan kanun 2007 tarihli bir kanun. Yani Anayasal dayanağın ortadan kalkmasından 6 sene sonra hazırlanmış bir düzenleme. İşte bu nedenle yurtdışı çıkış harcı alınmasına neden olan kanun, Anayasada bahsedilmeyen bir engel yaratarak Anayasaya aykırı hale gelmektedir. Bu nedenle iptal edilmelidir."

Hakkınızı nasıl arayacaksınız?

Serkan Köybaşı Anayasa'ya aykırı olarak yapılan bu kanunla alınan 15 TL'yi (15 TL'leri de diyebiliriz çünkü her çıkışınızda yeniden ödüyorsunuz) geri almak için ne yapılması gerektiğini de şöyle anlatıyor:

"Bu konuda vatandaşların haklarını araması maalesef oldukça uzun bir süreç gerektiriyor. 15 TL'lik yurtdışı çıkış harcını yatırmak istemezseniz yurtdışına çıkamaz ve mağdur olursunuz. Harcı yatırıp geri döndüğünüzde paranızı geri almak isterseniz 104 TL'lık dava harcını yatırarak dava açmanız gerekiyor. Vergi Mahkemesi'ne açacağınız bu davada harcın Anayasaya aykırı olduğunu iddia edip hakimi de iddianızın ciddi olduğu konusunda ikna etmeniz lazım. Benim izlediğim yol bu."

Serkan Köybaşı'nın açtığı dava olumlu sonuçlanırsa Anayasa Mahkemesi'nin kararı kanunu iptal edeceği için artık kimse harç ödemeyecek.

Ancak yalnızca Serkan Köybaşı ödediği 15 TL'lik harcı geri alabilecek. Parasını geri isteyen diğer vatandaşların şimdiye kadar ödedikleri harçları geri almak için teker teker dava açması gerekiyor. Üstelik 15 TL'yi geri alabilmek için 104 TL dava harcı ödemek zorundalar.

15 TL meselesi

Bu konuyla ilgili bazı itirazlar da mevcut. Kimileri "Önceden 70 TL ödüyorduk, şimdi 15 TL ödüyoruz" diye düşünüyor. Evet 15 TL, 70 TL'den daha az. Ancak unutulmaması gereken nokta Anayasal hakkınızı kullanıyorsunuz diye kimsenin sizden 1 kuruş bile almaya hakkı olmaması meselesi. 15 TL'yi 70 TL'ye nazaran yeğleyenlere şöyle bir örnek verelim: Zaten sizin olan tişörtünüz için sizden 15 TL para isteniyor. Tişört zaten sizin... Daha da kötüsü bu parayı vermezseniz kendi tişörtünüzü giyemeyeceğiniz söyleniyor.

Dünyada durum ne?

Diğer ülkelere baktığımızda bu tür harçların çok nadiren uygulandığını görüyoruz. Birçok ülke bu tür bir harç uygulaması yapmıyor. Fransa, İtalya, Almanya, Slovakya, Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan ve Polonya buna örnek olarak sayılabilecek ülkeler. Ancak örneğin Suriye'den çıkışlarda, yabancılar dahil herkesten 15 dolarlık bir harç alınıyor. İşin ilginci ise Suriye kendi vatandaşından bile 15 dolar harç alırken iki ülke arasındaki anlaşma uyarınca Türkler bu harcı ödemiyor.

Pasaport alacaklar bekleyin!


Emniyet Genel Müdürlüğü, hazırlıkları yılları alan e-pasaportu 1 Haziran'dan itibaren vermeye başlıyor. Vatandaşlar, pasaport başvurularını bulundukları illerden yaparken, yeni pasaportlar Gölbaşı'nda kurulan merkezden basılarak kargo aracılığıyla gönderilecek. Yeni pasaportlar sınır kapılarında ve hava limanlarındaki yoğunluğu önlerken, sahteciliğe karşı etkin güvenlik katmanı içeriyor.

Türkiye'nin de yeraldığı 190'ın üzerinde üyesi bulunan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından alınan tavsiye kararı uyarınca, üye ülkelerin en geç 1 Nisan 2010 tarihi itibariyle Makinede Okunabilir Pasaport (MOP) üretimine başlanıyor. Eski tip pasaportların ise tüm dünyada 24 Kasım 2015 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmasını öngören karar çerçevesinde, uzun zamandır çalışmaları sürdürülen yeni pasaportlar, 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren verilmeye başlanacak.

Emniyet Genel Müdürlüğü, ''Biyometrik'', ''Elektronik'', ''Çipli'' pasaport olarak da adlandırılan e-pasaportların basımı için Gölbaşı'nda Pasaport Basım Merkezi kurdu. Vatandaşlar 81 il emniyet müdürlüğü ve 110 ilçe merkezi, yurt dışında konsoloklar ve büyükelçiliklerden başvuru yapabilecekler. Vatandaşlar, gerekli belgelerle yaptıkları başvurular, illerin pasaport birimleri tarafından online sistemle Pasaport Basım Merkezi'ne ulaştırılacak. Merkez, pasaportu hazırlanmasının ardından kargo ile vatandaşın beyan ettiği adrese gönderilecek. Adresinde iki defa aranan kişi bulunamazsa, pasaportunu başvuru yaptığı ilden alabilecek.

Emniyet Genel Müdürlüğü, pasaportların getireceği yeni iş yükünü organize edebilmek için yeni bir yapılanmaya gidiyor. Yabancılar Hudut İltica Daire Başkanlığı bünyesinde şube müdürlüğü olarak faliyet yürüten birim Daire Başkanlığı oluyor. Pasaport Daire Başkanlığı'nın kuruluş çalışmaları İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülürken, bu dairede ve basım merkezinde görev yapacak 220 personel belirlendi.

Makinede Okunabilir Pasaportlarda, klasik pasaportlardan farklı olarak kimlik sayfasının alt kısmında her biri 44 karakterden oluşan ve özel okuyucu cihazlarla okunabilen iki satırlık bir alan bulunuyor. Pasaportun kimlik sayfasında çıplak gözle görülebilen bilgiler ''Makinede Okunabilir Alan'' adı verilen bu alanda da bulunuyor.

e-Pasaportlar, eski tip pasaportların kimlik sayfalarında bulunan pasaport numarası, ad, soyad, uyruk, doğum tarihi, kimlik no, düzenleyen makam, düzenlenme ve geçerlilik tarihi gibi kişisel kimlik ve pasaport bilgilerinin yanı sıra içinde fotoğraf, parmak izi, imza gibi biyometrik verilerin saklanabildiği yongalı (çipli) yapıya sahip bulunuyor. Yeni pasaportlar esasında Makinede Okunabilen Pasaportların bir türü olmakla birlikte Makinede Okunabilir Pasaportlardan daha ileri düzeyde güvenlik katmanlarına sahip.

Tüm dünyada e-Pasaportların kullanıma girmesi ve bu sayede belge güvenliğinin artmasına bağlı olarak giderek artan sayıdaki ülkede sınır geçişlerinde otomatik pasaport okuma/tanıma sistemleri kullanılarak pasaport işlemleri hızlanacak. Sınır kapılarında ve hava limanlarında kuyruklar oluşmayacak.
Halen kullanılan ve makinede okunamayan nitelikteki eski tip pasaportlar geçerlilik süreleri 24 Kasım 2015 tarihine kadar kullanılabilecek. Bu tarihten sonra makinede okunamayan nitelikteki eski tip pasaportlarla seyahat etmek mümkün olmayacak.

e-Pasaport üretiminin her aşamasında, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de vatandaşların kişisel kimlik bilgilerini herhangi bir sahtekarlık girişimine karşı güvence altına alan ICAO standartlarıyla uyumlu ileri teknolojiler kullanılacak.

Yeni pasaportlar hangi yaşta olursa olsun tüm bireyler için müstakil olarak düzenlenecek. Bu nedenle, e-Pasaportlarda refakat hanesi bulunmayacak.

Rengi daha önce lacivert olan yeni sistemde ise bordoya dönüştürülen umuma mahsus e-Pasaportlar; en az 6 ay olmak üzere 1 yıllık, 2 yıllık, 3 yılllık ve üstü süreli olarak düzenlenebilecek. Bu pasaportlar 10 yıla kadar süreli olabilecek.

Devlet memurlarının kullandığı ve yeşil rengini muhafaza eden hususi damgalı e-Pasaportlar dört sene için verilebilecek. Devlet tarafından görevlendirilen kişilere verilen ve rengi eskisinde olduğu gibi gri olan hizmet damgalı e-pasaportlar da dört seneyi geçmemek üzere pasaport sahibinin görevinin müddetine göre tespit edilecek süre için geçerli olorak düzenlenebilecek.

Yeni pasaportlarda klasik pasaportlardaki temdit (uzatma) imkanı bulunmuyor. Her yeni başvuruda yeni bir pasaport defteri kullanılacak.

Türkiye’den vize istemeyen ülkeler

Bildiğiniz gibi son zamanlarda Türkiye’den vize istemeyen ülkelerin sayısı bir bir artıyor. İşte Mayıs 2010 itibariyle Türkiye’ye vize uygulamayan ülkelerin harflere göre sıralanmış listesi:


A

Antigua-Barbuda, Arjantin, Arnavutluk

B


Bahamalar, Barbados, Belize, Bolivya, Bosna-Hersek, Brezilya


E-F

Ekvador, El Salvador, Fas, Fiji, Filipinler

G

Guatemala, Güney Afrika Cumhuriyeti, Gürcistan

H

Haiti, Hırvatistan, Honduras, Hong Kong

İ-J

İran, Jamaika, Japonya

K

Karadağ, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kolombiya, Kore Cumhuriyeti (Güney Kore), Kosova, Kosta Rika

L

Libya, Lübnan

M-N

Makau Özel İdare Bölgesi, Makedonya, Maldivler, Malezya, Mauritus, Nikaragua

P-R

Pakistan, Palau Cumhuriyeti, Paraguay, Rusya

S-Ş

St. Vincent-Grenadines, Singapur, Solomon Adaları, Sri Lanka, Suriye, Svaziland, Şili

T

Tayland, Trinidad-Tobago, Tunus, Tuvalu, Tacikistan

U-Ü-V

Uruguay, Ürdün, Venezuella

Tatil için vize istemeyen gözde ülkeler

Son dönemde birçok ülkeyle kurulan diyalog ve iyi ilişkiler çerçevesinde artık Türk vatandaşlarının vizesiz girebileceğini ülke sayısı arttı. Uçuş Rotası sizler için vizesiz gidilebilecek ülkelerin listesini çıkardı.

Bir ülkeden başka bir ülkeye giriş yaparken, farklı ülkelerin farklı vize işlemleri olduğundan, vize için konsolosluklara başvuruda bulunmak gerekir. Bazı ülkeler birbirine vize uygulamasını zorunlu tutarken, bazıları serbest giriş çıkış yapma imkanı sağlar. Bu tamamen kendi aralarında yapmış oldukları politik anlaşmalara göre şekillenir. Örneğin İngiltere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize uygulamasında bulunuyorsa, aynı şekilde Türkiye de bir İngiliz vatandaşına vize uygulamasında bulunuyordur.
Ancak bazı ülkelerle vize uygulaması bulunmamakta, belirli süre dahilinde giriş ve çıkışlar vizesiz olarak yapılabilmektedir. Farklı pasaportlara farklı uygulamalar bulunmaktadır. Buna göre aşağıda, Diplomatik, Hususi, Hizmet ve Umuma Mahsus pasaport sahiplerine, farklı ülkelerin vize uygulamaları bulunmaktadır. Ülkelerarası anlaşmalar değişebileceği için, seyahatinizden önce, gideceğiniz ülkenin vize uygulamalarını ve pasaport ücretlerini Dışişleri Bakanlığının sayfasından incelemeniz gerekmektedir.

Umuma Mahsus Pasaportta (Lacivert pasaport) Vize İstemeyen Ülkeler

Umuma Mahsus (lacivert) pasaport, il Emniyet Müdürlükleri tarafından verilmektedir. Bu pasaportu yurt içinden veya yurt dışından almak için, süresini uzatmak için İlçe Emniyet Müdürlüklerinin Pasaport Büro Amirliğine veya yurt dışındaki Elçilik veya Konsolosluklara başvurmak gerekmektedir.

Antigua-Barbuda

Arjantin

Arnavutluk

Bahamalar

Barbados

Belize

Bolivya

Bosna-Hersek

Brezilya

Ekvador

El Salvador

Fas

Fiji

Filipinler

Guatemala

Güney Afrika Cumhuriyeti

Gürcistan

Haiti

Hırvatistan

Honduras

Hong Kong

İran

Jamaika

Japonya

Karadağ

Kazakistan

Kırgızistan

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Kolombiya

Kore Cumhuriyeti (Güney Kore)

Kosova

Kosta Rika

Libya

Lübnan

Makau Özel İdare Bölgesi

Makedonya

Maldivler

Malezya

Mauritus

Nikaragua

Palau Cumhuriyeti

Paraguay

Rusya (90 gün içinde 30 günü geçmeyen seyahatlerde vize istenmiyor)

St. Vincent-Grenadines

Singapur

Solomon Adaları

Sri Lanka

Suriye

Svaziland

Şili

Tayland

Trinidad-Tobago

Tunus

Tuvalu

Uruguay

Ürdün

Venezuela

NOT: İngiltere, Almanya, Avustralya, Yunanistan, havaalanlarından transit geçişlerde de (havaalanından çıkılmasa dahi) vize istemektedir.

Vize kalktı, ticaret arttı


DIşİşlerİ Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ayşe Sezgin, Türkiye’nin vize uygulaması olmayan ülkelerle ticaret hacminin, son dört yılda yüzde 9’dan yüzde 22’ye çıktığını bildirdi.

Çeşitli temaslar için Aydın’a gelen Sezgin ve beraberindeki Dışişleri Bakanlığı heyeti, Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş’u ziyaret etti. Valilik makamında gazetecilerin sorularını cevaplayan Sezgin, dış politikanın sadece diplomatlar tarafından yürütülmediğini, vatandaşların da desteğine ihtiyaç duyulduğunu belirterek, Aydın’daki tüm sivil toplum örgütlerinden destek beklediklerini söyledi. Sezgin, Türkiye’nin son dönemde birçok ülke ile vize uygulamasını kaldıran anlaşma yaptığını hatırlatarak, bu anlaşmaların dış ve ekonomik ilişkileri geliştireceğini söyledi. ‘’2006 yılında Türkiye’nin vize uygulaması olmayan ülkelerle ticareti yüzde 9 iken, bugün bu oran yüzde 22’ye çıktı’’ diye konuşan Sezgin, vize uygulamasının kaldırılmasının ülkeler arasındaki insani ilişkilere de yansıyacağını belirtti.

Vize Işkencesi AB'den Soğutuyor


Son dönemde bazı ülkelerle başlatılan “vizeleri kaldırma” süreci, Avrupa için işlemiyor. AB'de Türkiye’yi almamak için bahane arayanlar “Ankara bizim vize politikamızı da takmıyor” plağı çalarken, Türk vatandaşlarına çektirdikleri vize işkencesiyle halkın AB’den soğumasına sebep oluyorlar. Böylece vize sıkıntısı, Türkiye ile AB’nin arasını açmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyor.

YENİ ASYA'YA DA VİZE ENGELİ

Vize sorunu, Yeni Asya mensuplarının da başında. Geçenlerde, aralarında Yönetim Kurulu üyelerimizin de bulunduğu çok sayıda arkadaşımız, vize alamadıkları için Almanya’ya gidemezken, son olarak Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz, Konsolosluğun “Yetiştireceğiz” mesajına rağmen vize başvurusuna cevap verilmediği için, Köln'de yapılan toplantıya katılamadı.

Kazım GÜLEÇYÜZ 25.05.2010
E-Posta: irtibat@yeniasya.com.tr

Vizede keyfîlik

Almanya Başbakanı Merkel Mart ayı sonundaki Türkiye ziyaretinde, vize uygulamasıyla ilgili olarak, şartları oluşursa, işadamı, öğrenci ve sanatçılarla sınırlı olmak kaydıyla uzun süreli vize verilmesinin düşünülebileceğini söylemiş, yani konuyu geçiştirmişti.

Buna karşılık, Türkiye’den Almanya’ya gidişlerdeki vize problemleri artarak devam ediyor.

Ve Türkiye bu noktada birşey yapamıyor.

Çünkü meselenin bu boyutlara ulaşmasında Ankara'nın da çok büyük ihmal ve hataları var.

AB standartlarıyla uyumlu biyometrik pasaportların basımındaki gecikmeden, kaçak göçmenlerin iadesiyle ilgili anlaşmaya kadar birçok konuda Ankara üzerine düşenleri yapmayınca, Türkleri almakta zaten isteksiz davranan bazı Avrupa ülkeleri, vizeyi daha da zorlaştırıyorlar.

Ve bu vaziyette, son dönemde başka bazı ülkelerle başlatılan ve devam eden vizeleri kaldırma süreci, Avrupa söz konusu olunca işlemiyor.

Bu durum gidiş gelişlerde yol açtığı sorunların yanında, iki taraflı bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor. AB içerisinde Türkiye’yi almamak için bahane arayanlar “Ankara bizim vize politikamızı da takmıyor” plağı çalarken, Türk vatandaşlarına çektirdikleri vize işkencesiyle halkın AB’den soğuyup uzaklaşmasına sebep oluyorlar.

Böylece vize sıkıntısı, Türkiye ile AB’nin arasını açmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyor.

Vize sorunu, Yeni Asya mensuplarının da başında. Nitekim geçenlerde, aralarında Yönetim Kurulu üyelerimizin de bulunduğu epeyce arkadaşımız, vize alamadıkları için Almanya’ya gidip oradaki okuyucularımızla bir araya gelemediler.

Son bir olay da bizim başımıza geldi.

Geçen Cumartesi günü Köln’de 50. vefat yıldönümünde Üstadı anmak için tertiplenen toplantıya katılmak üzere 11 Mayıs’ta vize başvurusunda bulunduk. Ertesi gün Konsolosluk, Almanya’dan, imzalı davet mektubunun fakslanmasını istedi, gönderildi. Bir hafta daha geçti, yine arayıp, “orijinal imzalı” faks istediklerini bildirdiler, mektup tekrar düzenlenip gönderildi.

Ve biz ayrıca hem mail, hem de faks yoluyla İstanbul Başkonsolosluğuna şu mesajı ilettik:

“Türkiye’de 41 yıldır yayınlanan bir gazetenin 19 yıldır görev yapan Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı olarak, ilk kez 1996’da dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in resmî ziyaretinde, daha sonra da 2000 yılından itibaren Almanya’daki okurlarımızın davetiyle her yıl en az bir defa gittiğim Almanya’da bu sene de 22 Mayıs Cumartesi günü Köln’de gerçekleşecek bir toplantıya katılmak üzere 11 Mayıs günü Başkonsolosluğunuza yaptığım vize başvurusuna hâlâ olumlu bir cevap alamamış olmaktan dolayı üzüntülerimi bildiriyorum.

“Davet sahipleri, isteğiniz üzerine, davet mektubunu tekrar düzenleyip faksladıklarını bildirdiler. Umarım, bu fakstan sonra vizem verilir.

“Ancak bir gazete yöneticisi olarak, vize talebimin Almanya’dan gelecek davet yazısı şartına bağlanmasına da bir anlam veremiyorum. Görevim gereği, her zaman ülkenize gidip gelebilme imkânına sahip olmam gerektiğini ve bu sebeple, her gidişim için ayrı vize alma külfetini ortadan kaldıracak şekilde, uzun dönemli vize verilmesinin uygun olacağını düşünüyorum...”

19 Mayıs’ta hem mail, hem faks yoluyla gönderdiğimiz bu mesaja aynı gün şu cevabı aldık

“Gönderiniz için teşekkür ederiz. Basvurunuz sonuçlanmamış, işlemler devam etmektedir. Pasaportunuz 22.05.2010 tarihindeki toplantınıza yetiştirilmeye çalışılacaktır. Saygılarımızla.”

Ama pasaportumuz gelmedi ve gidemedik.

İşin başka detayları da var, onları geçiyoruz.

Ve diyoruz ki: Basın ve seyahat özgürlüğü gibi en temel hakları çiğneyen ve devlet ciddiyetiyle de bağdaşması mümkün olmayan bu keyfî ve saygısız tavır, hiçbir şekilde kabul edilemez.

Berlin ve Ankara buna âcilen çare bulamazsa, Türk-Alman dostluğundan söz etmek zorlaşır.