Vizesiz tatil


Yurtdışı tatilinizde vize almak istemiyor musunuz?Türklerin vizesiz tatil imkanı bulduğu birçok farklı fırsat mevcut. İşte bunlardan bazıları...

Türk vatandaşlarından vize istemeyen ülkeler, yurt içindeki tatilin maliyetine yakın, ama daha farklı, eğlenceli ve egzotik bir seyahatler sunuyor.

Balkanlar gözde

Saraybosna , Üsküp , Ohrid gibi çeşitli Balkan ülkeleri şehirlerine seyahat de Türk turistin ilgisini çekiyor. Savaş sonrası kendine gelen eski güzelliklerine kavuşan bu ülkeler samimi halkı ile gelen ziyaretçileri çok iyi ağırlıyor.

Türklere vizesiz giriş sağlayan Bosna Hersek'e yapılan turlarda, özellikle Saraybosna Başçarşı'yı, Mostar'ı, 'vizerler kenti' Travnik'i ve Drina Köprüsü'nü görmelisiniz.

Yaz aylarında Maldivler

Doğa'nın en iyi sakladığı sır "Maldivler". Derin mavi Hint Okyanusu'nda inci taneleri gibi serpilmiş 26 atollde toplanmış 1190 ada topluluğu Maldiv Cumhuriyeti'ni oluşturmaktadır. Maldivlerin en büyük özelliği yeryüzündeki uygarlığın en az zarar verdiği nadir turizm yerleşim bölgelerinden biri olmasıdır.

Küresel ısınmanın ülke olarak ilk kurbanlarından olması beklenen, denizlerdeki su seviyesinin yükselmesiyle okyanusa gömülmesi kesin olan Maldivler'e talep çok.

Adalarla adaları çevreleyen mercan kayalarının arasında kalan lagunların beyaz kum renginin okyanusun derin mavisiyle uyumu dünyadaki nadir doğa harikalarından birini oluşturmuştur. ‘Hiç uyandığınızda kendinizi bir rüyada bulduğunuz oldu mu"?

Bu duyguyu yaşamak istiyorsanız, Maldivler'de bulunmanız yeterli olacaktır. İmkanı olan her insanın en az bir kere Maldivleri yaşaması gerekmektedir. Maldivleri farklılaştıran en büyük özellik ise bembeyaz incecik tanelerden oluşan kumsallarıdır. Bu kumsallar tesislerle de içiçe olup restoranların zeminleri bile kumla kaplıdır.

Para birimi Maldiv Rufiyaa'sı olmasına rağmen ülkede ağılıklı ticaret turizme dayalı olduğu için heryerde Amerikan Doları kullanılmaktadır. Kullanılan her türlü tüketim malzemesi ithal edildiği için ve yüksek nakliye giderleri de maliyetlere eklendiği için yaşam standartları çok pahalıdır.

Ama yine de herşeyin en kalitelisini adalarda bulmak mümkündür.

Brezilya Arjantin!

Kahve ve futbol mabedi Brezilya da vizesiz gidilebilecek turlar arasında.

Pronto Tour'un 11 günlük Brezilya-Arjantin turu da en zengin içerikli turlardan biri. 2500 Euro'ya mal olan turda Ipanema, Loblon ve Copocabana plajları, Rodrigo de Fiestas Lagoon, dünyanın en büyük stadı Maracana, Katedral, Flamenco parkı,2.Dünya Savaşı anıtını ve görülebiliyor.

Daha sonra Rio’nun simgesi olan ve İsa heykelinin bulunduğu Corcovado tepesi turunun yapılması .Rio’nun nefes kesen kuşbakışı manzarasını görme ve resim çekme imkanınız olacak.

Fiesta Gaucha ve Pampa çiftlik gezisine katılma imkanı. Bu turda Arjantin toprakları tanınacak ve harika bir barbekü ziyafeti yaşanacaktır. Akşam ise ekstra turumuzda akşam yemeği ve Arjantin Tango Show gecesi, dileyen yolcuların katılma imkanı olacaktır.

Vizesiz gidilecek ülkeler arasında Japonya, Haiti ve Kosta Rika da popüler ...

Tunus Tunus!

Afrika'nın en gözde turizm ülkelerinden biri olan Tunus'da büyüleciyi bir tatil yapmak mümkün. Akdeniz'in eşsiz güzelliği ve kültürel çok çeşitli alışveriş imkanları ile bu yaz tercihinizi yurtdışında vizesiz bir ülkeden yana kullanmak isterseniz Tunus tam size göre.

Kuzey Afrika ülkelerinden olan Tunus, kuzeyden ve doğudan Akdeniz, güneydoğudan Libya, batıdan Cezayir’le çevrilidir. Topraklarının %30’u tarım alanı, %l8’i otlak, %3’ü ormanlık ve çalılıktır. Tarıma elverişli alanlar daha çok Akdeniz kıyısındaki Mecerda bölgesidir.

Bu bölge Mecerda Irmağıyla sulanmaktadır. Güneyde Cezayir sınırına yakın bölgeler kum çölleriyle kaplıdır. Fas’tan başlayan Orta Atlas Dağları Tunus’un kuzeyinde son bulmaktadır. Ülkenin kuzeyinde Akdeniz iklimi, güneyde ise kurak step iklimi hakimdir.

Dünyaca ünlü Bardo Mozaik Müzesi, Hammamet ve Nabeul Şehir turları,eski şehir ve kale gezisi, yine Hammamet gibi tanınmış bir sahil kasabası olan Nabeul çarşısında yapılacak gezintilerin tümü bu turda!

Vize almadan Maldivler'in tropikal sularından tatmak veya Tayland'ın antik tapınaklarını fotoğraflamak isterseniz bu liste size göre!

İşte Türk vatandaşlarından vize istemeyen ülkeler! Tıklayın!

Pasaport çilesine biometrik çözüm



Avrupa’daki başkonsolosluklarda biometrik foto kabin hizmeti veren Turan Erdaş, çipli pasaportta yaşanan işkenceye çözüm bulabileceğini öne sürdü. Erdaş, “Bu kabinlerle sorunu anında çözerim. Ama, tüm çabalarımıza rağmen yetkililer bizi dinlemedi” dedi.

Avrupa’daki başkonsolosluklarda biometrik foto kabin hizmeti veren Turan Erdaş, davet gelmesi halinde Türkiye’de çileye dönüşen çipli pasaport işlemiyle ilgili sorunları çözebileceğini öne sürdü. Günde 5 bin pasaport vermesi beklenen mevcut sistem, biometrik olarak çekilen fotoğraflardaki milimetrik hataların bilgisayar tarafından kabul edilmemesi sonucu aksaklıklar yaşatıyor.

Sorunu anında çözerim

Yaklaşık 13 yıldır Avrupa’da foto kabinleri hizmeti veren Turan Erdaş, çeşitli konsolosluklara, belediyelere ve devlet dairelerine foto kabini hizmeti sunuyor. Yeni pasaportlara uygun bir şekilde biometrik fotoğraf çeken foto kabinleriyle Türkiye’de yaşanan pasaport çilesini çözebileceğini söyleyen Erdaş, “Uygulamaya başlamadan önce Türkiye’ye gelip yetkililerle görüşmeye çalıştım ama bir sonuç elde edemedik. Eğer davet gelirse pasaport dairelerine kuracağımız biometrik foto kabinleriyle istenen boyutlarda, istenen kapasitelerde anında biometrik fotoğraflar çekerek bu sorunu çözeriz.” dedi.

8 saniyede biometrik vesikalık

Foto kabinleri, Türkçe, Fransızca, Almanca, İngilizce ve İtalyanca olmak üzere 5 dilde hizmet veriyor. Kabinler, otomatik olarak fotoğraf çekilen kişiyi yönlendirebiliyor. Duruş şeklinin biometrik fotoğraf için uygun olup olmadığını uyarıcı sistemi sayesinde belirtiyor. Biometrik fotoğrafta arka plan gri olmak zorunda Ayrıca gölge olmaması için flaş arkadan patlıyor.

Vize çilesi bitsin artık

Almanya ve Türkiye arasında, özellikle son zamanlarda artan vize sıkıntısı iş dünyası ve Alman diplomatlar arasında ele alındı. Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, iki ülke arasında yaşanan vize sıkıntılarına dikkat çekerken, vize kolaylığı için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

Vizeler daha uzun süreli verilmeli

TÜRKİYE-ALMANYA İşbirliği Günü nedeni ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO)'nda gerçekleştirilen ikili iş görüşmelerine Türkiye ve Almanya'dan şirketler katıldı. Toplantıda vize kolaylıkları üzerinde duruldu, iş adamlarının işlerini uzun süre yapabilecekleri şekilde vize verilmesi istendi. BTSO çok amaçlı salonda gerçekleştirilen görüşmelerin açılış konuşmasını yapan BTSO Meclis Başkanı İlhan Parseker, yapılan toplantının iki ülke arasında ki ekonomik ilişkilerin güçlenmesine ve işadamlarına Almanya pazarına açılması temennisinde bulundu.

BURSA - MÜNİH UÇAK SEFERİ
Türkiye'nin dördüncü büyük kenti olan Bursa ile Almanya arasında önemli ticaret fırsatları olduğuna değinen İlhan Parseker şu müjdeyi de verdi: "Alman Lufthansa Hava Yolları, uzun süredir neredeyse atıl durumda kalan Bursa Yenişehir Havalimanı'ndan Münih'e karşılıklı seferler başlatıyor. Ağustos ayının başından itibaren Bursalılar Yenişehir'den Münih'e buradan da aktarmalı olarak dünyanın her tarafına uçabilecek. Alman işadamı ve turistlerde aynı şekilde Bursa'ya gelebilecekler."

Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Franz Koller ise son zamanlarda Rusya ve Çin'in ardından üçüncü sırada gelen Almanya'nın her zaman olduğu gibi yine Türkiye'nin en önemli ticari partnerlerinden olduğunu belirtti. Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz da, vize kolaylıkları üzerinde dururken, iki ülke arasında ki yaşanan vize sıkıntılarına dikkat çekti. Özellikle iş adamlarının vize kolaylığı talebinde bulunduklarına vurgu yapan Cuntz, vize kolaylığı için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

Yeni pasaport için 10 bin kişi başvurdu ama basılan sayı bin


İçişleri Bakanlığı'nın AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde geçen hafta başlattığı biometrik pasaport uygulamasında sorun yaşanmaya başlandı.

İçişleri Bakanlığı'nın AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde geçen hafta başlattığı biometrik pasaport uygulamasında sorun yaşanmaya başlandı. Milliyet gazetesinin haberine göre; hükümetin büyük önem verdiği çipli ve biometrik pasaport uygulamasında kurulan sistemde sorun yaşanıyor. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yılbaşından itibaren, yeni pasaportların 1 Haziran'da verilmeye başlanacağını açıklamasıyla birlikte harekete geçen EGM, Dışişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'nın çalışmalarının henüz istenilen düzeye gelemediği ortaya çıktı. Atalay'ın, Ankara'daki basın toplantısıyla tanıttığı yeni sistem pasaportlar, daha önce kamuoyuna yansıdığı gibi çipli olarak değil, biometrik olarak hazırlanmaya başlandı. Darphane, bir süredir biometrik pasaportlar basımını sürdürürken, çipli pasaport uygulamasına ileriki yıllarda geçileceği öğrenildi.

ÇALIŞMALAR YETERSİZ

Gölbaşı ilçesindeki EGM tesisleri içinde inşa edilen özel pasaport hazırlama merkezinde başlatılan çalışmalar da ilk aşamada yetersiz kaldı. EGM yönetiminde rahatsızlık yaratan bu yetersizliğin çözümü için çalışmalar yürütülürken, ilk iki günde yurt genelinden 10 binden fazla başvuru yapılmasına karşın sadece bin kadar yeni pasaport hazırlanabildi.

Özerk daire başkanlığı olarak faaliyete geçen özel pasaport hazırlama biriminde 24 saat boyunca mesai yapılmasına karşın, illerden gelen pasaport başvuru işlemlerinde aksaklıklar bulunduğu ortaya çıktı. Çoğunlukla pasaportlarda kullanılacak renkli fotoğrafların digital sistemle iletilmesinde sorun yaşandığı ifade edildi.
Milliyet'e konuşan üst düzey bir emniyet yetkilisi, daha önce iptal edilen yeni pasaport projesinden sonra verilen sürenin yeterli olmadığını söyledi. İlk aşamada günde ortalama 2500 pasaport hazırlanması öngörülürken bu sayının bin dolayında kalmasının işlemlerdeki bekleme süresini uzatabileceği kaydedildi.

Çipli pasaport sistemini 'YANLIŞ FOTOĞRAF' kilitledi


1 Haziran'dan itibaren yürürlüğe giren çipli pasaporttaki sıkıntının kaynağı bulundu. Sistemin tıkanmasının temelinde vesikalık fotoğrafların ebadının olduğu öğrenildi.


Pasaport başvurusunda bulunacakların yanlarında getirdiği fotoğrafları, e-pasaport tanıtımlarında geçen 35x45 mm boyutlarına uydurmak için kesme küçültme işlemi yaptığı saptandı.

Merkezlerde başvuruları alan ilgili personel de başvuru sahibinin bilgilerini ebadı farklı fotoğrafla sisteme yükledi. Ancak Gölbaşı'ndaki pasaport Tanzim Merkezi'nde ulaştırılan fotoğrafları sistem kabul etmedi.

Yetkililer başvuruda verilen fotoğraflarda oynama yapmadan ilgili personele teslim edilmesini istedi. İnternet üzerinden randevu alarak Emniyet Müdürlüklerinin pasaport Şube Müdürlüğü ile Amirliklerine giden vatandaşlar sistemin tam oturamaması nedeniyle sorunlar yaşadı.

Daha önce 2-3 saatte tamamlanan başvuru işlemleri çipli pasaportta 3 güne çıktı. İddiaya gore; başvuruyu alan personel, şahsın bilgileriyle birlikte verilen fotoğrafı yeni makinelerin uyumlu olup olmadığına bakmadan sisteme kaydetti.

Başvuru sahiplerinin bilgileri bu haliyle Ankara Gölbaşı'ndaki pasaport Tanzim Merkezi'ne gönderildi. Ancak yanlış gelen fotoğraflar burada pasaport defterine işlenecek hassas makineler tarafından kabul edilmedi. Sistem tıkandı.

Bir çip de cebimize takılsın!

Son günlerde Türkiye, tam bir ‘çipsel dönüşüm projesi’ yaşıyor. Kedi kartlarıyla mecburen hayatımıza giren ‘çip’, giderek hayatımızın en önemli enstrümanı haline gelmeye başlıyor. En çok kullandığımız şeyden başlayalım.
Kredi kartı...
Çipli...
KGS...
Çipli...
Kimlik ve ehliyet...
Üç vakte kadar o da çipli...

Ya Pasaport? 1 Haziran’dan beri elektronik kılığa bürünen pasaportlar da artık çipli. Teknolojik dönüşüme bazı kesimlerin, özellikle de “her hareketimiz artık izlenir hale geliyor’ diyenlerin, büyük itirazı var.
Fakat bu tartışma bir yana, teknoloji günlük yaşantımıza girdikçe hayatın bir yanını kolaylaştırırken diğer tarafını da zorlaştırıyor. Bunun en son örneği de ePasaport’larda, yani çipli olanlarında yaşanıyor. Bütün dünyaya ayak uydurmanın gereği olarak çıkarılan yongalı (çipli) pasaportlar, tüm ülkeler uzun bir süredir bu pasaportları vatandaşlarına dağıtıyor, Türk vatandaşlarına birçok avantaj sağlayacak. Otomatik pasaport okuma sistemleri sayesinde sınır geçişleri hızlanırken, isim benzerliği nedeniyle yaşanan tatsız durumlar da ortadan kalkacak. Pasaport kopyalama denilen sahtekârlıklar da imkânsız hale gelecek.

Fakat bu teknolojiyi kullanmanın bedeli izah edilebilir bir rakam olmanın da ötesine geçmiş durumda. Her güzelin bir kusuru vardır derler. Fakat neden hep Türkiye’deki güzeller daha kusurlu diye de düşünmeden edemiyor insan. Neden mi? İşte rakamlar.

DÜNYANIN EN PAHALISI İSVİÇRE, O DA BİZDEN 5’TE 1 DAHA AZ

Dünyanın Türkiye dışında çipli ya da global tanımıyla ‘biometric pasaport’ kullanan 45 ülkesinin verilerine göre Türk insanına seyahat etmeyi aklından geçirmek, 5 kat pahalıya mal oluyor. Türkiye dışında dünyanın en pahalı pasaportunu İsviçreliler alıyor. Bir pasaporta yaklaşık 192 TL ödeyen İsviçreliler, bu pasaportu 10 yıl kullanıyor. İsviçre’yi yine 10 yıllık pasaporta 99 Euro, yani 191 TL ödeyen Moldovalılar izliyor. İngilizler 10 yıl vadeli pasaporta 179 TL, Sudanlı’lar 174 TL, Fransızlar 88 Euro yani 170 TL’ye 10 yıl süreyle kullanabileceği pasaportu alabiliyor.
Dünyanın en ucuz pasaportuna ise Filipinler vatandaşıysanız sahip oluyorsunuz. Filipinler’de bir pasaport almanın maliyeti 32 TL. Sırplar, Bulgarlar ve İspanyollar 20 Euro yani 39 TL karşılığında 5 yıl süreli pasaportlarını alabiliyorlar. Bosna’lılar 40, Letonyalılar 42 TL’ye 5 yıl, Çekler ise 45 TL’ye hem de 10 yıllık pasaport elde edebiliyor.
Dünyada 28 ülkede 5, hatta bazı ülkelerde 10 yıl vadeli bir pasaportun maliyeti 97 TL ile 32 TL arasında değişiyor. Eğer epasaport.gov.tr adresine bakarsanız, rakamlar hiç de öyle değil. Burada Euro kullanan bütün Avrupa ülkelerinde 179 Euro, dolar kullanan bütün ülkelerde ise 257 dolar gibi garip bir sabit rakam veriliyor. Halbuki her ülkenin kendi internet sitelerinde verdiği bilgiler, hemen hemen hiçbir ülkenin birbiriyle eşit düzeyde fiyat belirlemediğini gösteriyor.

SEYAHATE NİYET ETMEK 745 TL

Peki Türkiye’de pasaport ücretleri ne kadar? Türkiye’de çipli pasaportun defter bedeli, her vade için 138 TL. Fakat asıl fahiş rakam pasaportun süresinde ortaya çıkıyor. Örneğin 6 ay süreli bir pasaport almak isteyenlerin gözden çıkarması gereken rakam, 138 TL’nin dışında 126 TL daha. Yani altı ay süreli bir pasaport almak isteyen bir Türk vatandaşının ödemesi gereken rakam, dünyanın en pahalı pasaportuna sahip olan İsviçre’nin 10 yıl için istediği rakamdan bile daha fazla: 264 TL. 1 yıl için toplam 318 TL, 2 yıl için 442 TL, 3 yıl için 572.80 TL ve 4-5 yıl için 754.30 TL ödemek gerekiyor. Bu arada altı ay süreli pasaportlara birçok ülkenin vize vermediğini de hatırlatalım.

DÜNYANIN EN ÖLÜ YATIRIMI

Yani “Bir gün yurtdışına giderim, lazım olur” diyerek aldığınız bir pasaport, olur da pasaportun süresi dolana kadar yurtdışına gidemezseniz sizin için hayatınızın en kötü yatırımı haline gelebilir. Sizin için ne kadar kötü ve ölü bir yatırımsa, devlet için o kadar karlı ve maliyetsiz bir yatırım. Çünkü her yatırımın bir getirisi vardır. Çoğu yatırım vadesi boyunca para kazandırır. Fakat Türk pasaportu gün geçtikçe marjinal maliyeti daha da artan bir enstrüman. Çünkü süresi veya sayfaları doldukça bir öncekinden daha da yüksek bir maliyete giderek yaklaşılıyor.

Peki bu fiyatları kim belirliyor? Türkiye’nin bir pasaportu imal etmek için yaptığı masraf dünyanın bütün ülkelerinden en az 5 kat daha mı yüksek? Pasaport defter ve harç ücretlerinden elde edilen gelir hangi kurumlar arasında ve ne oranda dağıtılıyor? Pasaport ücretlerinin diğer ülkelere göre yüksek olduğu eleştirileri var. Gerçekten de dünyada en yüksek pasaport ücreti alan ülke 192 TL ile İsviçre iken (o da 10 yıl süreli pasaport ücreti) Türkiye'de defter ücreti ve harç bedeli olarak (5 yıl için) yaklaşık 5 kat daha yüksek bir fiyat belirlenmesinin sebebi nedir? Defter bedeli ve harç ücretlerinin belirlenmesinde baz alınan kriter nedir? Birçok ülkede 5 yıl-6 yıl veya 10 yıl gibi standart sürelerde düzenlenen pasaportlara karşılık Türkiye'de 6 ay, 1 yıl, 5 yıl ve 10 yıl gibi farklı farklı geçerlilik süreleri belirlenmesinin sebebi nedir? Darphane Genel Müdürü Ahmet Büyükkaymaz, pasaport ücretlerinin Maliye Bakanlığı tarafından belirlendiğini söylüyor. Ayrıca pasaport üretimi için harcanan sarf malzemeleri ve işçilik giderlerinin Darphane tarafından karşılandığını ve Maliye Bakanlığı’na fatura edildiğini ekliyor. Geri kalan konuların ise Maliye Bakanlığı’nın cevaplaması gereken sorular olduğunu belirtiyor. Haliyle bu sorularımızı Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi Başkanlığı’na yönelttik. Cevaplarını bekliyoruz. Cevapları geldiğinde bu da bir başka haberimizin konusu olacak. Fakat o cevap gelene kadar, Türkiye’de pasaport ücretlerinin toplamda nasıl bir büyüklük oluşturduğu konusunda, ulaşabildiğimiz rakamlar üzerinden bir değerlendirme yapmaktan zarar gelmez.

ŞANS OYUNLARINDA BİLE DAHA AZ TAHSİLAT YAPILDI

Pasaportların basımından sorumlu kuruluş olan Darphane’nin kayıtlarına göre Türkiye’de 2008 yılında 912 bin adet, 2009 yılında ise 1 milyon 239 bin adet pasaport basıldı. 2008 yılında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bu pasaportlardan ve konsolosluk harçlarından tahsil ettiği gelir 562 milyon 555 bin TL’yi, 2009’da ise 643 milyon 45 bin TL’yi buldu. Basılan tüm pasaportların dağıtıldığı ve gelirin de Gelir İdaresi hesaplarına aktarıldığı varsayımından hareketle Türk halkı 2008 yılında bir pasaporta ortalama 616 TL, 2009 yılında ise en azından 519 TL ödedi.
Halbuki Gelir İdaresi, 2009’da milyonlarca aracın dahil olduğu trafik harçlarından 249 milyon TL, 72 milyon Türk vatandaşının herhangi bir sebeple noterden yaptığı işlemlerden 440 milyon TL, milyarlarca liralık ödüller dağıtan şans oyunlarından tahsil ettiği gelir 395 milyon TL oldu. Üstelik bu vergilerin bir kısmı taksit taksit ödeme imkanı bulunan vergilerken, pasaport ücretleri ve harçlarının peşin olarak ödenen giderler olduğunu da unutmamak gerekiyor. Türkiye'de asgari ücretle çalışan bir vatandaşın eline geçen para ise net 577 TL. Yani asgari ücretli birinin bir yıl süreli pasaportu alması için 17 gün, 4-5 yıl süreli pasaport içinse 39 gün çalışması gerekiyor.

Bu ücretlerle ilgili şikayetler giderek artıyor. Gerçekten de bu ücretlere yetişebilmek için bir çip de vatandaşın cebine yani gelirine gerekiyor. Hem de pasaport fiyatlarına endeksli olanından.

İŞTE ÜLKE ÜLKE PASAPORT ÜCRETLERİ

ÜLKE PASAPORT ÜCRETİ (TL)

Türkiye 754

İsviçre 192

Moldova 191

İngiltere 179

Sudan 174

Fransa 170

Somali 158

Danimarka 156

İrlanda 155

Yunanistan 148

Belçika 137

Malta 135

Avusturya 135

Romanya 130

Rusya 127

Portekiz 116

Hırvatistan 102

Arnavutluk 97

Norveç 97

Hollanda 95

Karadağ 95

Finlandiya 89

İtalya 88

İsveç 81

İran 79

Slovenya 73

Almanya 73

Polonya 68

Slovakya 64

İzlanda 63

Dominik Cumh. 60

Çin 59

Lüksemburg 58

Litvanya 56

Estonya 56

Fas 52

Makedonya 48

Macaristan 46

Çek Cumhuriyeti 45

Letonya 42

Bosna Hersek 40

İspanya 39

Bulgaristan 39

Sırbistan 39

Filipinler 32

Alıntı: Barış Erkaya
http://ekonomi.haberturk.com/yazarlar/521146-bir-cip-de-cebimize-takilsin

Türk-Yunan- Bulgar sınırı kalkıyor

Bu yıl ilk kez düzenlenen 1. Türk-Yunan-Bulgar Turizm Forumu'nda üç ülke arasında dolaşmak isteyenlere teşvik sağlanması ve vize kolaylıkları gibi konular gündeme geldi

Halkidikya yarımadasının "filetosu" sayılan Porto Carras tesislerinde bu yıl ilk kez düzenlenen Türk- Yunan-Bulgar Turizm Forumu'u üç ülke arasındaki turizm ilişkilerini geliştirecek bir takım önemli gelişmeler gündeme geldi. Üç ülkenin sehayat acentaları arasında yabancı turistleri çekebilecek ortak paketlerin hazırlanmasında görüş birliği sağlandı ve öneriler getirildi. Vize problemlerinde kolaylık sağlanması ve üç ülkeyi ziyaret edecek vatandaşlara teşviklerin getirlmesi de bu öneriler arasında geldi. İki gün süren forumda Bulgaristan'ın Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği yetkilileri (BUBSPA), Bulgaristan'ın özellikle kış turizmi ve yeni gelişen SPA, sağlık ve din turizmine yaptığı yatırımlard gündeme geldi. Yalnız yabancıların değil; Türk ve Yunan turistlerin de ilgisini çekebilecek paketler sundular. Yunan Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (HATTA) yetkilileri, Türk kıyıları karşısındaki Yunan adaları, Türkiye ve Bulgar sınırlarına yakın Halkidikya yarımadasındaki turistik tesislerin olanaklarını tanıttı. Forumda Türk pasaportlarına uygulanan vize işlemlerini kolaylaştırmak için Yunan Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği ile Türk-Yunan Ticaret Odası'nın devreye girmesi de gündeme geldi. Yetkililer Yunanistan'a gelecek yabancı turist gurupların Türkiye ve Bulgaristan'a da yönlendirebilecek öneriler getirdiler. Foruma Yunan ve Bulgar acentalar katılırken Türk tarafından davetli olan Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) ve Turizm ve Seyahat Acenteleri Vakfı (TURSAV)'ın hiçbir yetkilisinin yer almaması dikkat çekti. Türkiye'nin tanıtımını Selanik Başkonsolosu Özdemir Hüseyin yaptı.

Forumda getirilen öneriler;

1- Türk turistler İstanbul'a 350 km mesafedeki Selanik yakınlarındaki tatil beldesi Halkidikya yarımadasında geçirecekleri tatil süresinde hem Selanik'i ziyaret edebilecekler (Atatürk'ün doğduğu ev) hem de Bulgaristan'ın SPA ve Sağlık merkezlerinde dinlenebilecek.

2- Aynı şekilde Yunanistan'a gelecek Bulgar turistler, Türk kıyılarına yönlendirilebilecek.

3- Ortak paketlerle bu üç ülkeden ikisini ziyaret edecek yabancı turistlere üçüncü ülkeyi de ziyaret etmesi için "bonus" türü ek olanaklar sağlanabilecek.