Bir çip de cebimize takılsın!

Son günlerde Türkiye, tam bir ‘çipsel dönüşüm projesi’ yaşıyor. Kedi kartlarıyla mecburen hayatımıza giren ‘çip’, giderek hayatımızın en önemli enstrümanı haline gelmeye başlıyor. En çok kullandığımız şeyden başlayalım.
Kredi kartı...
Çipli...
KGS...
Çipli...
Kimlik ve ehliyet...
Üç vakte kadar o da çipli...

Ya Pasaport? 1 Haziran’dan beri elektronik kılığa bürünen pasaportlar da artık çipli. Teknolojik dönüşüme bazı kesimlerin, özellikle de “her hareketimiz artık izlenir hale geliyor’ diyenlerin, büyük itirazı var.
Fakat bu tartışma bir yana, teknoloji günlük yaşantımıza girdikçe hayatın bir yanını kolaylaştırırken diğer tarafını da zorlaştırıyor. Bunun en son örneği de ePasaport’larda, yani çipli olanlarında yaşanıyor. Bütün dünyaya ayak uydurmanın gereği olarak çıkarılan yongalı (çipli) pasaportlar, tüm ülkeler uzun bir süredir bu pasaportları vatandaşlarına dağıtıyor, Türk vatandaşlarına birçok avantaj sağlayacak. Otomatik pasaport okuma sistemleri sayesinde sınır geçişleri hızlanırken, isim benzerliği nedeniyle yaşanan tatsız durumlar da ortadan kalkacak. Pasaport kopyalama denilen sahtekârlıklar da imkânsız hale gelecek.

Fakat bu teknolojiyi kullanmanın bedeli izah edilebilir bir rakam olmanın da ötesine geçmiş durumda. Her güzelin bir kusuru vardır derler. Fakat neden hep Türkiye’deki güzeller daha kusurlu diye de düşünmeden edemiyor insan. Neden mi? İşte rakamlar.

DÜNYANIN EN PAHALISI İSVİÇRE, O DA BİZDEN 5’TE 1 DAHA AZ

Dünyanın Türkiye dışında çipli ya da global tanımıyla ‘biometric pasaport’ kullanan 45 ülkesinin verilerine göre Türk insanına seyahat etmeyi aklından geçirmek, 5 kat pahalıya mal oluyor. Türkiye dışında dünyanın en pahalı pasaportunu İsviçreliler alıyor. Bir pasaporta yaklaşık 192 TL ödeyen İsviçreliler, bu pasaportu 10 yıl kullanıyor. İsviçre’yi yine 10 yıllık pasaporta 99 Euro, yani 191 TL ödeyen Moldovalılar izliyor. İngilizler 10 yıl vadeli pasaporta 179 TL, Sudanlı’lar 174 TL, Fransızlar 88 Euro yani 170 TL’ye 10 yıl süreyle kullanabileceği pasaportu alabiliyor.
Dünyanın en ucuz pasaportuna ise Filipinler vatandaşıysanız sahip oluyorsunuz. Filipinler’de bir pasaport almanın maliyeti 32 TL. Sırplar, Bulgarlar ve İspanyollar 20 Euro yani 39 TL karşılığında 5 yıl süreli pasaportlarını alabiliyorlar. Bosna’lılar 40, Letonyalılar 42 TL’ye 5 yıl, Çekler ise 45 TL’ye hem de 10 yıllık pasaport elde edebiliyor.
Dünyada 28 ülkede 5, hatta bazı ülkelerde 10 yıl vadeli bir pasaportun maliyeti 97 TL ile 32 TL arasında değişiyor. Eğer epasaport.gov.tr adresine bakarsanız, rakamlar hiç de öyle değil. Burada Euro kullanan bütün Avrupa ülkelerinde 179 Euro, dolar kullanan bütün ülkelerde ise 257 dolar gibi garip bir sabit rakam veriliyor. Halbuki her ülkenin kendi internet sitelerinde verdiği bilgiler, hemen hemen hiçbir ülkenin birbiriyle eşit düzeyde fiyat belirlemediğini gösteriyor.

SEYAHATE NİYET ETMEK 745 TL

Peki Türkiye’de pasaport ücretleri ne kadar? Türkiye’de çipli pasaportun defter bedeli, her vade için 138 TL. Fakat asıl fahiş rakam pasaportun süresinde ortaya çıkıyor. Örneğin 6 ay süreli bir pasaport almak isteyenlerin gözden çıkarması gereken rakam, 138 TL’nin dışında 126 TL daha. Yani altı ay süreli bir pasaport almak isteyen bir Türk vatandaşının ödemesi gereken rakam, dünyanın en pahalı pasaportuna sahip olan İsviçre’nin 10 yıl için istediği rakamdan bile daha fazla: 264 TL. 1 yıl için toplam 318 TL, 2 yıl için 442 TL, 3 yıl için 572.80 TL ve 4-5 yıl için 754.30 TL ödemek gerekiyor. Bu arada altı ay süreli pasaportlara birçok ülkenin vize vermediğini de hatırlatalım.

DÜNYANIN EN ÖLÜ YATIRIMI

Yani “Bir gün yurtdışına giderim, lazım olur” diyerek aldığınız bir pasaport, olur da pasaportun süresi dolana kadar yurtdışına gidemezseniz sizin için hayatınızın en kötü yatırımı haline gelebilir. Sizin için ne kadar kötü ve ölü bir yatırımsa, devlet için o kadar karlı ve maliyetsiz bir yatırım. Çünkü her yatırımın bir getirisi vardır. Çoğu yatırım vadesi boyunca para kazandırır. Fakat Türk pasaportu gün geçtikçe marjinal maliyeti daha da artan bir enstrüman. Çünkü süresi veya sayfaları doldukça bir öncekinden daha da yüksek bir maliyete giderek yaklaşılıyor.

Peki bu fiyatları kim belirliyor? Türkiye’nin bir pasaportu imal etmek için yaptığı masraf dünyanın bütün ülkelerinden en az 5 kat daha mı yüksek? Pasaport defter ve harç ücretlerinden elde edilen gelir hangi kurumlar arasında ve ne oranda dağıtılıyor? Pasaport ücretlerinin diğer ülkelere göre yüksek olduğu eleştirileri var. Gerçekten de dünyada en yüksek pasaport ücreti alan ülke 192 TL ile İsviçre iken (o da 10 yıl süreli pasaport ücreti) Türkiye'de defter ücreti ve harç bedeli olarak (5 yıl için) yaklaşık 5 kat daha yüksek bir fiyat belirlenmesinin sebebi nedir? Defter bedeli ve harç ücretlerinin belirlenmesinde baz alınan kriter nedir? Birçok ülkede 5 yıl-6 yıl veya 10 yıl gibi standart sürelerde düzenlenen pasaportlara karşılık Türkiye'de 6 ay, 1 yıl, 5 yıl ve 10 yıl gibi farklı farklı geçerlilik süreleri belirlenmesinin sebebi nedir? Darphane Genel Müdürü Ahmet Büyükkaymaz, pasaport ücretlerinin Maliye Bakanlığı tarafından belirlendiğini söylüyor. Ayrıca pasaport üretimi için harcanan sarf malzemeleri ve işçilik giderlerinin Darphane tarafından karşılandığını ve Maliye Bakanlığı’na fatura edildiğini ekliyor. Geri kalan konuların ise Maliye Bakanlığı’nın cevaplaması gereken sorular olduğunu belirtiyor. Haliyle bu sorularımızı Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi Başkanlığı’na yönelttik. Cevaplarını bekliyoruz. Cevapları geldiğinde bu da bir başka haberimizin konusu olacak. Fakat o cevap gelene kadar, Türkiye’de pasaport ücretlerinin toplamda nasıl bir büyüklük oluşturduğu konusunda, ulaşabildiğimiz rakamlar üzerinden bir değerlendirme yapmaktan zarar gelmez.

ŞANS OYUNLARINDA BİLE DAHA AZ TAHSİLAT YAPILDI

Pasaportların basımından sorumlu kuruluş olan Darphane’nin kayıtlarına göre Türkiye’de 2008 yılında 912 bin adet, 2009 yılında ise 1 milyon 239 bin adet pasaport basıldı. 2008 yılında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bu pasaportlardan ve konsolosluk harçlarından tahsil ettiği gelir 562 milyon 555 bin TL’yi, 2009’da ise 643 milyon 45 bin TL’yi buldu. Basılan tüm pasaportların dağıtıldığı ve gelirin de Gelir İdaresi hesaplarına aktarıldığı varsayımından hareketle Türk halkı 2008 yılında bir pasaporta ortalama 616 TL, 2009 yılında ise en azından 519 TL ödedi.
Halbuki Gelir İdaresi, 2009’da milyonlarca aracın dahil olduğu trafik harçlarından 249 milyon TL, 72 milyon Türk vatandaşının herhangi bir sebeple noterden yaptığı işlemlerden 440 milyon TL, milyarlarca liralık ödüller dağıtan şans oyunlarından tahsil ettiği gelir 395 milyon TL oldu. Üstelik bu vergilerin bir kısmı taksit taksit ödeme imkanı bulunan vergilerken, pasaport ücretleri ve harçlarının peşin olarak ödenen giderler olduğunu da unutmamak gerekiyor. Türkiye'de asgari ücretle çalışan bir vatandaşın eline geçen para ise net 577 TL. Yani asgari ücretli birinin bir yıl süreli pasaportu alması için 17 gün, 4-5 yıl süreli pasaport içinse 39 gün çalışması gerekiyor.

Bu ücretlerle ilgili şikayetler giderek artıyor. Gerçekten de bu ücretlere yetişebilmek için bir çip de vatandaşın cebine yani gelirine gerekiyor. Hem de pasaport fiyatlarına endeksli olanından.

İŞTE ÜLKE ÜLKE PASAPORT ÜCRETLERİ

ÜLKE PASAPORT ÜCRETİ (TL)

Türkiye 754

İsviçre 192

Moldova 191

İngiltere 179

Sudan 174

Fransa 170

Somali 158

Danimarka 156

İrlanda 155

Yunanistan 148

Belçika 137

Malta 135

Avusturya 135

Romanya 130

Rusya 127

Portekiz 116

Hırvatistan 102

Arnavutluk 97

Norveç 97

Hollanda 95

Karadağ 95

Finlandiya 89

İtalya 88

İsveç 81

İran 79

Slovenya 73

Almanya 73

Polonya 68

Slovakya 64

İzlanda 63

Dominik Cumh. 60

Çin 59

Lüksemburg 58

Litvanya 56

Estonya 56

Fas 52

Makedonya 48

Macaristan 46

Çek Cumhuriyeti 45

Letonya 42

Bosna Hersek 40

İspanya 39

Bulgaristan 39

Sırbistan 39

Filipinler 32

Alıntı: Barış Erkaya
http://ekonomi.haberturk.com/yazarlar/521146-bir-cip-de-cebimize-takilsin